Merih Demiral’ın Türkiye-Avusturya maçında yaptığı “bozkurt” işaretine yönelik tartışmalar ve tepkiler A Milli Takım’ın Avusturya galibiyetini gölgede bıraktı. Demiral’ın hareketi sonrası Amedspor’un bir dönem formasını giymiş olan Deniz Naki de gündeme geldi. Naki zafer işareti yapması nedeniyle futboldan men edilmişti.
Özgür Özel, bugün görüştüğü Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın ‘bozkurt’ işaretiyle açıklama yapmasının ardından “Bundan birkaç yıl önce başka bir futbolcu zafer işareti yapınca, bugün bu işareti savunanlar tarafından linç edilmişti. Onları kendilerini sorgulamaya davet etmek gerekir” ifadelerini kullanmıştı.
Naki futboldan men edilmişti
Naki, Amedspor forması giydiği dönemde yaptığı zafer işareti ve sosyal medya paylaşımları sebebi ile ömür boyu futboldan men edilmiş, sonrasında Türkiye’den ayrılmıştı.
“İşaret; tekçiliği, başka halkların ret ve inkarını ırkçılığı esas alıyor”
Sosyal medya hesabından gündeme ilişkin açıklama yapan Deniz Naki şu ifadeleri kullandı:
“Yüreği barış, demokrasi ve özgürlükten yana çarpan kamuoyunun dikkatine…
Bir milli maç sonrası bir futbolcunun attığı golden sonra yaptığı ve ırkçılıkla özdeşleşmiş bir işaretin benim yıllar önce yaptığım işaretle kıyaslanması üzerine bir açıklama yapmam kaçınılmaz bir hal almıştır.
Söz konusu futbolcunun yaptığı işaret; tekçiliği, başka halkların ret ve inkarını, nasyonalizmi, ırkçılığı esas alıyorken; benim yaptığım işaret ise barışı, özgürlüğü, halkların kardeşliğini, enternasyonalizmi çağrıştırdığını bütün uluslararası toplum bilir. Bozkurt işareti dar ve ideolojik ulusçuluğu esas almış olan dar bir siyasi çevreyi ilgilendiriyorken, zafer işaretinin ise Latin Amerika’dan Uzakdoğu’ya kadar bütün dünyada barış, kardeşlik, ve özgürlük talep edenlerin işareti olduğunu aklıselim ve vicdanlı herkes bilir. İki işaretin aynı anlama geldiğini ifade etmek abesle iştigaldır. Bu fark akla kara kadar farklı dünyaları ifade etmektedir. Zafer işareti tarihin beyaz sayfasında halkların barış ve özgürlük umudu iken, Bozkurt işareti halkların boğazlaşmasını, dar ideolojik kalıpları, kan ve gözyaşı ile tarihin kara sayfasında yer edinmiştir.
Spor ve futbol bizler için çoğulculuk, farklılıklarla birlikte zenginlik, barış, kardeşlik ve enternasyonalizmdir.
Bu çerçevede bu ırkçı sembolü normalleştirmeye çalışan ve bunu, beni terörize ederek gerçekleştireceğini sanan alçakları lanetliyor, yeşil sahaların faşizme mezar olmasını temenni ediyorum”